AKE'yi Tercih Etmek
Yeni öğrencimiz olmayı düşünenler için birkaç not...
Eğer üniversitede yabancı dil tabanlı bir bölümde okumayı düşünüyorsanız ve bu amaçla değişik seçenekleri değerlendiriyorsanız bu sayfa sizin için hazırlanmıştır. Bu sayfada size bölümümüzü tanıtmaktan çok dil tabanlı bölümler arasındaki farkları anlatıp beklentilerinizi buna göre biçimlendirmenizi önereceğiz. Seçiminizi yaparken bölümleri taban puanlarına göre sıralamanın yanında içeriklerine göre sıralamanız da büyük önem taşımaktadır. Bir başka deyişle amacınız sadece bir İngilizce tabanlı bölüme girmek değil aynı zamanda içeriğinin size uyacağı bir bölüme girmektir. Bu nedenle size seçim yaparken yardımcı olabilecek birkaç aşamadan sözetmek istiyoruz.
ADIM 1: Seçtiğiniz yabancı dil İngilizce ise şunu hemen hatırlamalısınız: Üniversitelerde İngilizce dili üzerine çalışan en az 5 tür bölüm/anabilim dalı bulunmaktadır.
Bu 5 bölüm şunlardır:
Bunların herbirinin içeriği birbirinden oldukça farklıdır. İlk önce bu 5 bölüm arasında bir öncelik sıralaması yapmanız önerilir. Eğer sonuçta bir dersanede ya da ortaokulda İngilizce öğretmeni olmak istiyorsanız İngilizce Öğretmenliği bölümü doğru yerdir. Diğer bölümleri seçerseniz İngilizce öğretmeni olmanıza bir engel yok, hatta daha iyi bir İngilizce öğretmeni bile olabilirsiniz. Ama siz yine de İngilizce Öğretmenliği bölümlerine öncelik verin. Bu 5 bölüm farklı amaçlar için kurulmuştur ve kendilerine yeni katılacak öğrencilerden beklentileri de farklıdır. Eğitim döneminin sonunda da öğrencilerde olmasını istedikleri beceri ve yetenekler farklıdır. Örneğin ileri düzeyde bir edebiyat sevgi ve ilgisi daha çok İngiliz Dili ve Edebiyatı ve Amerikan Kültürü ve Edebiyatı bölümlerinin temel beklentisidir. Ama İngilizcenin kendisi, yani bir dil olarak İngilizce üzerine çalışmak daha çok İngiliz Dilbilimi, İngilizce'nin öğretim biçim ve yöntemleri İngilizce Öğretmenliği, İngilizce-Türkçe arasındaki iletişim konusu ise İngilizce Mütercim-Tercümanlık Bölümü'nün çalışma alanı içerisindedir. Bu bölümlerin herbirisi hakkında daha ayrıntılı bilgi almak için sözkonusu bölümün Web sayfasına başvurunuz. Sonuç olarak;
Eğer gerçekten edebiyatı ve okumayı seviyorsanız, binlerce sayfa metin sizi sıkmıyorsa, bir başka kültürü gerçekten merak ediyor, kendi kültürünüze daha değişik bir gözle bakmayı ilginç buluyorsanız daha çok filoloji diye bilinen İngiliz Dili ve Edebiyatı ve Amerikan Kültürü ve Edebiyatı bölümlerini seçiniz.
Size ilginç gelen İngilizce'nin öğretilmesi, gramer, sözcük bilgisi, telaffuz, metin incelemesi, değişik dil aileleri vb. ise seçiminiz İngiliz Dilbilimi ve İngilizce Öğretmenliği olmalıdır.
Eğer amacınız ileride çevirmenlik, rehberlik vb. gibi bir iş yapmaksa İngilizce Mütercim-Tercümanlık sizin için daha doğru bir yerdir.
Unutmamanız gereken şey bu bölümlerin hepsinin aslında oldukça iyi bir dil becerisi kazandırdığıdır. Kısacası Amerikan Kültürü ve Edebiyatı bölümünü bitiren bir kişi de oldukça iyi bir İngilizce öğretmeni, rehber, çevirmen olabilir. Bu konuda sınırlı değilsiniz. Ama şunu asla yapmayın: Eğer kitap okumak canınızı sıkıyorsa, size "eski" gelen roman, şiir, film vb. şeylere hiçbir ilginiz yoksa kesinlikle bir filoloji bölümünü seçmeyin.
ADIM 2: Temel bölümünüzü ya da alanınızı seçtikten sonra bunları taban puan sırasına göre sıralayınız. Gerçi üniversiteye giriş aşamasındaki son değişiklikler ile taban puan uygulaması da oldukça değişmiş olabilir. Geçen yılların taban puanları size bu konuda kabaca da olsa yardımcı olacaktır.
ADIM 3: Sıralamayı yaptıktan sonra kişisel durumunuzu (memleketiniz, maddi durmunuz vb.) gözönünde bulundurarak size uygun olanları seçiniz. Bu aşamada size en yararlı olabilecek kaynak ÖSYM rehberleri veya daha da iyisi internet üzerinden ulaşabileceğiniz bölüm sayfalarıdır. Bu konuda her üniversiteye tek tek bağlanarak Edebiyat Fakültesi, Fen ve Edebiyat Fakültesi ya da Eğitim Fakültesi bünyesinde bulunan bölümleri ve özelliklerini inceleyiniz. Üniversitenin genel özellikleri de bu arada öğrenilebilir. Dikkat edeceğiniz noktalar bölümlerin akademik ortamlar olarak ne kadar "zengin" oldukları, öğrencilerine verdikleri derslerin içerikleri, kütüphane olanakları, yapılan etkinlikler vb. olacaktır. Şunu unutmayın; her ne kadar bugün Türkiye'nin neredeyse her ilinde bir üniversite olsa da genelde büyük kentlerdeki üniversiteler hem daha eski ve köklü oldukları hem de size aynı zamanda büyük kent olanakları sunacakları için daha iyi bir seçenek olarak görünebilirler. Ama yine de görece yeni bir üniversitenin de size yeni bina ve yurt olanakları, iyi bir kurucu kadro denetiminde son derece verimli bir eğitim sunabileceğini de unutmayın.
ADIM 4: Atlanmaması gereken çok önemli bir nokta seçtiğiniz bölümlerin size bir hazırlık programı sunup sunmadığıdır. Bazı üniversiteler hazırlık programına sahip değildir ve ilk yılları bazı öğrenciler için gerçekten zorlu geçebilir. Her ne kadar bir hazırlık programına sahip olmayan dil bölümleri ilk yıllarında İngilizce derslerine daha fazla ağırlık verseler de eğer İngilizcenizi yeterli bulmuyorsanız hazırlık programında okumaya üşenmeyin. Bu konudaki kural yıllarca süren bir gözlemin sonucudur: İngilizcesi yeterli olmadığı halde hazırlık programını "okul boşuna bir yıl uzamasın" diye atlayan öğrenciler genelde okulu 1-2 yıl kendileri uzatırlar. Hazırlık eğitimi sizin iyiliğiniz, okuyacağınız bölüme daha iyi hazırlanmanız için hazırlanmış bir programdır. Okuyacağınız bölümün sizi hazırlık eğitiminde tutmakta bir çıkarı yoktur.
Eğer hazırlık eğitimi olan bir bölüme yerleştirildi iseniz size büyük olasılıkla bir Hazırlık Muafiyet Sınavı (Exemption Exam) uygulanacaktır. Bu sınav her üniversite için değişik olabilir. Örneğin 'nun uyguladığı sınav gramer, sözcük bilgisi, dinleme ve konuşma bölümlerinden oluşan bir sınavdır. Bu sınavı kaçırmayın. Sınavın tarihi size bildirilecektir. Ama siz daha önce sözkonusu birimler ile bağlantı kurup tarihi öğrenebilirsiniz. Hatta bazı üniversiteler bu sınava hazırlanmanız için ücretli bir kurs bile düzenlerler. Ayrıntılı bilgiyi üniversitenizden alınız.
ADIM 5: Yeni adayların sık yaptıkları hatalardan biri herhangi bir bölümde daha önceden okumuş/okumakta olan birinden duydukları "filanca bölümün zor bir bölüm olduğu" söylentisine inanmaktır. Zorluk denen şey öğrenci kriterine gören değişiklik gösteren bir durumdur. Bir kişiye zor gelen bir bölüm aslında öğrenciye en kapsamlı eğitimi verecek olan bölüm olabilir: Kural: Başkalarına aldırmayın. Shakespeare'in adından korkup İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünden kaçan bir öğrenci önünde uzanan hayatının en anlamlı yıllarını geri tepiyor olabilir. Eğer kafanızda sorular varsa sözkonusu bölümlerden herhangi birine telefon ya da elektronik posta yoluyla ulaşıp yanıt alabilirsiniz. Sormaktan korkmayın ama sorularınızı da gerçekten erkenden sorun. Üniversite çalışanları genellikle devamlı bir işle uğraşmaktadırlar. Size yaz tatili gibi gelen bir dönemde üniversitede herkes harıl harıl çalışıyor olabilir. Erken davranın.
ADIM 6: Son aşamada artık elinizde gerçekten hakkında her türlü şeyi öğrendiğiniz 3 bölüm kalmış olmalıdır. Bu ana seçenekler üzerine odaklanın. Bu sene olmazsa üzülecek birşey yok çünkü şimdi daha iyi hazırlanabileceğiniz, daha iyi kararlar verebileceğiniz bir yılınız daha var. Seçenekleriniz üzerine yılmadan gidin. Kararlılık her zaman başarıya ulaştırır.
Hepinizi aramızda görmeyi diliyoruz. Başarılar...
Dikkat: Bu bölümdeki yazılar yeni adaylar için "yardımcı" olacak ve genel bir fikir verecek niteliktedir. Yapılan açıklamalar sadece bilgi vermek amacıyla hazırlanmıştır ve önceden haber verilmeksizin değiştirilebilir. Hacettepe Üniversitesi ve Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Bölümü doğacak herhangi olumsuz bir durumdan ötürü sorumlu tutulamaz. Bir üniversite adayının seçim yapması tamamen kendi sorumluluğundadır. Yukarıdaki açıklamalar sadece "öneri" ve "önbilgi" niteliğindedir.